Göçebe ile gezin,
hayatınız boyunca size eşlik edecek anılarınız olsun.
Ahmet Okan
HAYATI DOĞRU VE ZAMANINDA YAŞAMAK
Her coğrafyanın ve o coğrafyanın üzerinde yaşayan toplumun hayata farklı bir bakış açısı ve farklı yaşam tarzı vardır. Bu yaşam tarzı kıtadan kıtaya her kültürde farklılıklar gösterir. Özellikle biz Türkler’de Avrupa ve diğer dünya kültürlerine kıyasla bu çok daha farklıdır. Türk toplumunun genelinde mecburu iş ve günlük ihtiyaçlar dışında hayatta yapmak istenilen güzel aktivitelerin neredeyse tamamı yaşlılığa ve emekliliğe bırakılır. Seyahat etmek, okumak, aile ile daha fazla vakit geçirmek, yazmak, hatta ibadet bile bu aktivitelerden bazılarıdır. ‘’Emekli oduğumda yaparım’’ denir.
Bu düşünce tarzı ve hayata bakış, kuşkusuz islamiyet ile de bağlantılıdır. Zira Türkiye coğrafyasının genel inancı olan islam dinine göre dünya fâni, gerçek yaşam ise öldükten sonra ahirettedir. Dolayısı ile birçok kişi dünyanın güzelliklerinden yararlanmaya pek fazla önem vermez. Oysa bu çok yanlış bir düşünce olup islamiyeti tam olarak anlayamadığımızdan kaynaklanan bir durumdur. Zira “Hiç ölmeyecekmiş gibi dünya, yarın ölecekmiş gibi ahiret için yaşayın” hadisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’e aittir. Dolayısı ile ahiret için dünyadaki yaşam tarzımıza dikkat ederken, insanoğluna sunulan güzelliklerin hepsinden de istifade etmek gerekir.
Ancak burada dile getirmek istediğim konu, inançla ilgili bölümünden ziyade toplumumuzun genel olarak yaşama bakış açısıdır. Çünkü Türkiye coğrafyasında yaşayan müslüman veya gayrimüslim, toplumun büyük coğunluğunda ayni zihniyet mevcuttur. Daha çok kazanmak, az harcamak ve daha çok biriktirmek! Yani konu inançtan da ziyade kültür ve coğrafya ile ilgilidir.
Yaşadığımız kıta olan Avrupa’daki Türkler’i örnek olarak alacak olursak, özellikle çalışmak için gelen birinci ve ikinci kuşak sadece çalışmış çabalamış ve daha fazla biriktirip yatırım yapmanın yollarını aramış, hayatı boyunca kendisine hiç zaman ayıramadan sürekli mücadele etmiştir. Yaz tatillerinde on binlerce kilometre yol katederek memlekete gitmiş, tatil yapıp istirahat ederek bütün yıl çalışmaktan yorgun düşmüş vücudunu dinlendirmek yerine, tarlada, bahçede veya köyde yaptığı evin inşaatında çalışarak bırakın istirahati, çalıştığı fabrikadan daha fazla yorularak Almanya’ya veya yaşadığı ülkeye geri dönmüstür.
Tüm bunları yaparken genel olarak kafalarda hep su düşünce hâkimdir; “yaşlanınca, emekli olunca yaparım” istirahat ederim, seyahat ederim, okurum, yazarım, hatta ibadet ederim. Oysa hayatın önüne neleri çıkaracağından bihaberdir. Çünkü insanoğlu hayata hep yasadığı anın penceresinden bakar ve hep aynı, olduğu gibi sağlıklı ve zihinde kalacağnı sanır.
Ne var ki 65 yaşına gelip emekli olduğunda bir zamanlar emekli olduktan sonra yapmak istediği şeyler için çok geç olmuştur artık. Belki sağlığı yerindedir, ancak uzun yıllar hiç istirahat etmediği için vucut yorgundur. Seyahat etmesi için çocukları. torunları zorlasa da, o evden çıkmak istemez artık. Uzun uçak ve araba yolculuklarına tahammülü kalmamıştır. Eline kitap alır, birkaç dakikada gözleri kapanıverir, çünkü gözler yorgundur artık. Yazmak istese de de bir paragrafı dahi yazacak kadar konsantre olamaz. Önüne çeşit çeşit yemekler getirseler de yiyemez, çünkü mide artık herşeyi kaldırmaz. Dini ibadetlerini bile tam olarak yerine getiremez.
Herşey gençlikte olur diye bosuna dememiş atalarımız aslında. Dolayısı ile hayatı zamanında ve tüm güzellikleri ile yaşamak gerekir. Hayat sadece çalışmaktan, iş hayatından ibaret değildir. Yaşlanınca veya emekli olunca yapmak istediğiniz heşeyi çalışırken, genç iken de yapabilirsiniz. Hatta bunları yaparken iş yerindeki yorgunluğunuzu atacak ve hayattan daha fazla zevk alacaksınız.Hafta sonlarını kendinizi yorarak geçirmeyin. Seyahat edin, okuyun, ailenizle birlikte iş stresini ve yorgunluğunu üzerinizden atacak aktivitelerde bulunun, sosyal etkinliklere katılın hatta görevler üstlenin, küçük dahi olsa sorumlulukların altına girin.
Evinizde yapılması gereken herhangi bir tamirat, boya işlerini veya bozulan aracınızın tamirini, teker değiştirme vs. gibi işlern tümünü bizzat siz yapmak zorunda değilsiniz. Eğer sizin meslek alanınıza giriyorsa tabîki yapın ama aksi halde bu gibi işleri dinlenmeniz gereken zamanlarda kendiniz yapıp yorulmak yerine işin ehli olan kişilere yaptırın. Bu vesile ile hem yapılan iş o işin ustası tarafından yapıldığı için kaliteli olacak, hem kendinizi yormamış olacaksınız, hem de parasını o işlerden kazanan kişilere destek olmus olacaksınız ki, bu davranış sosyal dayanışma açısından son derece önemlidir.
Kısaca toparlayacak olursak an’ı yaşayın. Yapmak istediklerinizi asla ileriye atmayın.
Bu vesile ile yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, dünyadaki tüm olumsuz gelişmelere rağmen herşeyin gönlünüzce olmasını dilerim.
Ahmet Okan
Geschäftsführer
Göçebe Kulturreisen